Psikoterapi

Psikoterapi

Kişinin var olan iyilik halinin, içsel ya da kişiler arası çatışmalar sonrasında, yaşadıkları veya yaşadıklarını yanlış yorumlamasıyla beraber bir takım duygu yüküne girmektedir. Bu duygular karamsarlık, suçluluk, değersizlik, yetersizlik, öfke, umutsuzluk, korku ve kaygı gibi duygulardır. Bu duygular sürekli ve yineleyici bir şekilde devam edince psikolojik sorunlar ortaya çıkmaktadır.  En yaygın görülen psikolojik sorunlar panik atak, depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu, fobiler ve cinsel işlev bozuklukları olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra danışanın nedenini bilmediği ve tanılama sisteminin de yetersiz kaldığı fakat yoğun içsel gerginlik, huzursuzluk, doyumsuzluk sorunlarıyla danışma merkezlerine başvurulmaktadır. Yaşanan bu sıkıntılar bireyin kendisini çıkmazda hissetmesine neden olmakta ve bu sorunları birey çözümsüz olarak görmektedir. Dolayısıyla bu kişiler yaşadıkları psikolojik sorunlar nedeniyle üretkenlik ve verimlilikleri azalmakta, yaşam kalitesi ve yaşam sevinçleri azalmaktadır. Bireyin var olan iyilik halinin bozulması sonucunda bir takım yardım arayışlarına girmektedir.  İşte bu süreçte karşımıza önemli bir kavram psikoterapidir. Psikoterapinin ne olduğunu açıklamadan önce ne olmadığını tartışmak yararlı olacaktır. Psikoterapi, danışana ne yapıp ne yapmayacağını söyleme yeri değildir, neyin iyi neyi kötü olduğunun anlatıldığı yer değildir, danışanın yönlendirilmesi hiç değildir.

Psikoterapi Nedir?

Psikoterapi, danışanın yaşadığı ruhsal çatışmalara bağlı olarak düşünce, duygu, bedensel duyumları ve davranışlarının yarattığı çatışmalarının farkındalığının yaşandığı yerdir. Psikoterapi süreci bireyin çaresiz olmadığını fark etme sürecidir. Farkındalığa bağlı olarak çözümlerinin ve seçeneklerinin berraklaştığı yerdir. Danışan yaşadığı sorunlara bağlı olarak kendisini sisli bir havada yolculuk yapar gibi hissetmektedir. Nasıl ki sisli havada yolculuk yapmak yoğun bir kaygı ve korku yaratabiliyorsa terapi odasında danışan, psikoterapistle beraber o sisi dağıtıp seçeneklerini berraklaştırabilmektedir. Psikoterapistin görevi danışanın seçeneklerini görmesine engel olan o sisi dağıtmasına rehberlik etmektedir. Sonrasında danışan seçeneklerini değerlendirip hangi yoldan gideceğine kendi karar verecektir. Psikoterapi, danışanın içsel potansiyeline ortaya çıkarma sürecidir. Güçlü ve pozitif yanlarını fark etme sürecidir. Çünkü danışanın yaşadığı sorunlar neticesinde kendi içsel potansiyelleriyle olan bağı kesilmiş karamsarlık girdabında mahkum kalmış ve yaşadıklarından anlam çıkaramamaktadır. Psikoterapi, danışanın karamsarlık girdabından çıkarmak için uzatılan bir eldir. Psikoterapi, yaşanan acılardan anlam çıkarma sürecidir. Çünkü birey yaşadığı acıdan anlam çıkarabilirse tekrar anı hataya düşmeyecek ve tekrar aynı acıyı yaşamayacaktır.

Bu yazıyı paylaş