Enerji Deponuz Boş Kalmasın!
Mutlu evlikleri, mutsuz evliliklerden ayıran en önemli farklardan bir tanesi, evliliklerinde “ben”, “biz” ve “hepimiz” kavramlarını ayrıştırmış ve bunu davranışa geçirmiş olmalarıdır. Evlilik bir yolculuk gibidir. Bu yolculukta zaman zaman keyifli olmanın yanında zaman zaman da küskünlüklerin ve kızgınlıkların olması kaçınılmazdır. Mutlu bir evliliği olan çiftler ile mutsuz bir evliliği olan çiftleri birbirinden ayıran temel fark, problem çözme becerileridir. Mutsuz bir evliliğe sahip olan çiftler yaşanan probleme takılıp kalmaktadır. Aslında iyi evliliğe sahip çiftlerde sorunlar yaşamakta ve tartışmalar olmaktadır. Fakat mutlu evliliğe sahip olan çiftler, problemin ne olduğunu konuşan diyalog kuran çiftlerdir. Bu çiftler sorunun kaynağını eşinin kişiliği olarak görmezler. Çiftler yan yana geçip sorunu karşıya alırlar. Sorunu karşıya almadan çiftler yalnızca birbirini suçlamaya devam eder. Ayrıca evliliğinizde ilişki kurmak için birçok donanıma sahip olabilirsiniz. İletişim tekniklerini biliyor da olabilirsiniz. Fakat diyalog kurmak için bir enerjiye ihtiyaç vardır. Nasıl ki bir arabanın tüm donanımı olmasının gerekli ama gitmesi için benzine ihtiyacı var ise ya da benzini yoksa gidemeyecekse evliliklerde de çiftler her ne kadar diyalog kurmak için iletişim donanımın sahip olsalar da enerji depoları boş ise birbirlerine olan tahammül sınırları kısa süreli olduğu için diyalog hemen kesilmektedir. Bunun en önemli sebeplerinden biri de enerji depolarının boş olmasıdır.
BEN DEPOSU
“Ben” olmak, kendi sınırlarını ihlal ettirmemek… Ben olmak başkalarının sınırlarını ihlal etmemektir. Önceliği ben olamayan birinin eşiyle sağlıklı ilişki kurması zorlaşacaktır. Çiftlerin birbirlerinden ayrı ve özgür zamanlar yaratmalıdır. Bu çiftin ayrı bir kimliğinin de olduğunun önemli göstergesidir. Bazı çiftler bu ayrı ayrı etkinlik yapmaya dayanamazlar ve ayrı olarak bir şeyler yaptıklarında “Bensiz bunları nasıl yaparsın, sen beni sevmiyor musun?” diyerek bireysel yaptığı etkinliği diğer eş eşinin burnundan getirebiliyor. Bunun yerine eşinin bireysel dünyasına saygı gösterip kendisinin de bir şeyler yapması, çifttin birbirini özlemesini için de bir fırsattır. Bireysel yapılacak olan etkinlikler bir liste hâline getirilir ve yapılan listeler yan yana getirilir. Çünkü bireysel olan etkinlikler diğer eşin onayından geçmesi, gizli olmaması önemli husustur. Ayrıca birinin enerji deposunu dolduran etkinlik değer eşin öfke duymasına neden olmamalıdır. Ben deposu diğer biz ve hepimiz depolarından daha küçük bir dilim fakat daha büyük bir enerji sağlar. Bunun da nedeni mutsuz olan birinin eşini ve çocuğunu mutlu etmesi pek mümkün değildir.
BİZ DEPOSU
Ünlü evlilik terapisti Virginia Satir, aynı evde “iki otelci” şeklinde yaşayan çiftlerden bahseder ben olmuş ya da beni de ihmal etmiş eşiyle ev arkadaşı gibi yaşayan çiftler. Bu evlilikler aynı evde fakat bizi oluşturamamış evliliklerdir. Beraber etkinlikler yapmazlar ortak arkadaşlarıyla etkinliklere katılmazlar. Çiftler, çift olan kişilerle sosyalleşmeli yani beraber etkinliklere katılmalıdırlar. Bu şekilde evlilikteki biz bilinci büyüyecektir. Sadece çift olarak yapacakları etkinlikler olmalıdır. Bu etkinliklere çocukların katılmaması önemlidir! Hatta beraber yaptıkları etkinliklerde de çocuklarla ilgili dahi konuşmamalıdırlar. Çiftlerin birbirlerine yeterli zaman ayırmaları, ortak bir mizah anlayışı olması, birbirlerine sorular sormaları ve aktif olarak birbirlerini dinlemeleri, beraber eğlenebilmek birbirini güldürebilmek ve beraber kahkaha atabilmek onların mutluluğu için önemli bir adımdır. Bazı çiftler biz bilincini abartırlar. Her etkinliği beraber yaparlar. Hatta hobilerinden uzaklaşmasına ve iş ilişkilerini ihmal etmelerine neden olabilmektedir. Bu çiftler sanki hep aynı düşünmeleri, hissetmeleri gerektiğine inanabilirler. Bütün etkinliklerin beraber yapılması çiftlerin enerji depolarını doldurmak yerine birbirlerine kızgınlık duymalarına neden olabilmektedir. Burada denge önemlidir. Beraber yapılacak etkinliklerin listesini çıkarmak ve her iki eşinde onaylaması önemlidir. Ayrıca biz deposu çiftin arasındaki ilişkinin derinleşmesi için ayrıca önem taşır.
HEPİMİZ DEPOSU
Aile, arkadaş çevresi ve diğer çiftlerin çocuklarıyla sosyalleşmek” hepimiz deposunun” dolmasına yardımcı olur. Çocuklu ailelerde bu depo çok önemli. Burada dikkat edilmesi gereken husus; Anne, baba ve çocuk üçgeninin hepsinin katılacağı bir etkinlik düzenlemek. Bazı ailelerde anne-oğlu ya da baba-kızı şeklinde etkinliklere katılmaktadır. Bu etkinliklerin çok olamaması kaydıyla yapılmasında bir mahsur yoktur. Fakat aşırı olduğunda aile bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kalmakta çiftler evliliğe devam ediyorlar fakat babacı kız ya da anneci oğlu şeklinde etiketlemeyle karşı karşıya kalıyorlar. Bu evlilik sistemi için ciddi problemlere işaret etmesinin yanında çocuklar içinde ayrıca zor olmakta bir ebeveyn sanki seçme zorunluluğu doğmuş, etiketlenmiş ve diğer ebeveynin yanında olmamanın suçluluğunu da yaşamaktadır. Ailenin bir sistem olduğunu düşünecek olursak bu sistemin enerjiye gereksinimi vardır. Bu gereksinim üç şekilde karşılanmalı ve enerji depoları haftalık dolmalıdır. Dengeli bir dağılım ayrıca önem taşımaktadır. Sadece “ben deposunu” ve “hepimiz deposunu” doldurmak evlilik sistemin bozulması sebep olmaktadır Çünkü “biz deposu” ihmal edilmektedir. Nasıl ki bir arabanın dört tekerliğe var ve bundan bir tanesi patladığında araba gitmez. Aslıda arabanın üç tekerleği daha var. Fakat patlayan bir tekerlek diğer üç tekerleğin sağlam olmasına da etki etmektedir. Arabanın denge sistemini bozmaktadır. Bu sebeple “ben”, ”biz” ve “hepimiz” depolarınız dengeli dolmalı ve boş kalmamalıdır.