Kadınlar Ne İster? Kadınların Dünyasını Keşfetmek İster Misiniz?

Bir erkek danışanım “Sevişmek için kırk takla atmak zorundayım. Sürekli bir bahanesi var!” Bir başka danışanım “Ev araba yüzük ne isterse alıyorum, ne istiyor anlamış değilim ben bu kadını! Mutlu edemiyorum?” Bir başka danışanım “Küçücük bir sorun büyüdükçe büyüyor, pireyi deve yapıyor!” Peki kadınlar ne ister? KALİTELİ VAKİT GEÇİRMEK ve ROMANTİZM SUNMAK! Kadınlar huzuru erkeğiyle bir şeyler yapınca bulur. Ev işleri, çocuklar ve iş yeri… Birlikte vakit geçirmeyi ertelemeniz için bir çok gerekçe vardır. Bu gerekçelerin çoğu da doğrudur. Fakat bu [...]

Devamını oku...

Erkekler Ne İster? Erkeklerin Dünyasını Keşfetmek İster Misiniz?

Bir kadın danışanım “Evlilik öncesindeki o romantik adam nerede?” “Beni dinleyen gözümün içine bakan sık sık hediye alan adam gitti. Yerine bambaşka biri geldi. Sanki ben bu adamı tanıyamıyorum.” Bir başka danışanım “Kocam benimle değil de televizyon koltuğuyla bütünleşmiş olarak yaşıyor ve televizyona benden daha fazla ilgi gösteriyor.” Bir başka danışanım “Bu adam çok duygusuz beni hiç anlamıyor! Erkeklerin derdi nedir Erkan Bey söyler misiniz?” YALNIZLIK İHTİYACINA SAYGIYLA YAKLAŞMAK! Erkekler huzuru yakalayabilmesi için; gün içinde yaşadıkları stresi ve baskı altında yaşadıkları [...]

Devamını oku...

Evliliğin Anayasası

Çift olabilmek, yaşam döngüsünde en karmaşık süreçlerinden biridir.  Bu karmaşık süreci daha yaşanabilir hâle getirmek için şüphesiz sevgi önemlidir. Fakat sevgi tek başına yeterli midir?  Sevgi oluştuktan sonra mutlu bir birliktelik için ne yapmak gerekir? Çoğu zaman sevginin var olması için bir nedene gerek yoktur. Lakin sevginin devam edebilmesi ve büyütülmesi için beslenmesi gerekir. Sevginin beslenip ve büyütülmesi için bir takım sağlam temeller gerekir. Nasıl ki insanların ve toplumların bir arada yaşayabilmesi için “toplumsal sözleşme” gerekir ki biz buna [...]

Devamını oku...
Suçlamayı Bırakıp Duygulara Sahip Çıkmak

Suçlamayı Bırakıp Duygulara Sahip Çıkmak

Senin yüzünden bu hallerdeyim! Sen olmasaydın çok daha iyi yerlerde olurdum! Senin yüzünden mutsuzum! Beni çok kızdırıyorsun! Beni çok mutlu ediyorsun! Bu cümlelerin ortak noktaları nelerdir? Olumlu ve olumsuz duygularımızın nedenlerinin ve sorumlusunun genellikle karşımızdaki kişiden kaynakladığı ve bir sorun yaşadığımızda sorumlunun karşımızdaki eşimiz, dostumuz veya akrabamız olduğu inancı neredeyse tamdır. Şüphesiz bu inanç kısa süreli rahatlama da getirmektedir. Parmağımızla yaşadıklarımızın sorumlusunun karşıdaki kişi göstermesi kısa süreli kazançlı gibi görünmektedir. Ayrıca diğer kazançlı gözüken tarafı da değişmeme veya değişmeme seçeneğinin ön planda alınmasıdır. Değişmemek [...]

Devamını oku...
Kadınlarda Cinsel İsteksizlik

Kadınlarda Cinsel İsteksizlik

Her üç kadından birinde görülen cinsel soğukluğu yeterli bir uyarımın olmasına karşın cinsel etkinlikte bulunma isteğinin hiç olmaması ya da isteğin çok az olması olarak tanımlamak mümkündür. Bu tanıma cinsel arzu duymamayı ve cinsel fantezi eksikliğini de ekleyebiliriz. Cinsel isteksizliğin nedenlerini fiziksel, psikolojik ve ilişkisel olarak üç boyutta ele almak mümkündür. Öncelikli olarak fiziksel nedenler için kişinin kadın hastalıkları ve doğum uzmanıyla görüşmesi önemlidir. Ayrıca psikiyatrik bozukluklarda kullanılan ilaçlar, doğum kontrol ilaçları, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı varsa bunu mutlaka [...]

Devamını oku...
evlilikte iletişim

Eşler Arasındaki İletişim Engelleri ve Bu Engellerin Çözüm Yolları

Çiftlerin iletişimde başarılı adımlar atmalarının önündeki en büyük engellerin başında şüphesiz nezaketin olmadığı, kaba saba, aşağılayıcı ve onur kırıcı sözler gelmektedir. “Ben olmasam sen bir hiçsin!”, “Seni aptal!”, “Bir işi de doğru dürüst yapamaz mısın?” gibi  cümleler evliliğinizde çoksa, ilişkinizden nezaket uzaklaşmaya başlamış demektir. Bu nezaketsiz sözleri genelde “Böyle giderse senden boşanırım.” gibi ayrılık tehdidi takip etmektedir ve bu tehdidin her tartışmadan sonra çiftlerin ağzında sakız olmaya başlaması, yeniden iletişim kurulmasını engellemektedir.  Çiftler birbirlerinden uzaklaşmaktadır. Bu da kurulan yeni [...]

Devamını oku...
Mutlu Evlilik İçin 15 Dakika

Mutlu Evlilik İçin 15 Dakika!!!

Kadınların “Neden konuşayım ki eşim nasılsa beni dinlemeyecek?”; erkeklerin ise “Hiç susmuyor ve eski defterleri açıyor.” şeklindeki söylemlerinin yabancı gelmediğini duyar gibiyim. Kadınlar, “Evlendikten sonra ne oldu kocama? Çok değişti, evlenmeden önceki romantik ve o anlayışlı adam yok oldu.”; Erkekler, “Onu mutlu etmek için elimden geleni yapıyorum ama bunun sonucunda sadece bir güler yüz bekliyorum. O da çok mu Erkan Bey?” cümlelerini seanslarda birçok kez duymuşumdur. Çiftleri bu noktaya getiren nedir? Bir çok evliliği kabusa çeviren iletişimi eski günlere döndürmek [...]

Devamını oku...
Takıntılı Olma Hâlleri

Takıntılı Olma Hâlleri

Birçok duygu yaşanır ve birçok duygu insanları davranışlarda bulunmalarına yönlendirir. Bir duygu vardır ki insanın hayatını cehenneme dönüştürebilir. O duygunun adı “suçluluk” tur. Bu kadim duygu insanların hayatında ayağına dolaşabiliyor. Ayşe 19 yaşında üniversite okuyan bir gençtir. Son birkaç aydır hayatı çekilmez hâldeyken danışma merkezine başvurdu. Çok huzursuz, kaygılı, sıkıntılı ve en önemlisi de “suçlu” hissediyordu. Sürekli zihnine gelen düşüncelerden çok bunaldığı için akademik başarısı da düşmüş ve artık okula dahi gitmek istemiyordu. Zihnine gelen çeşitli düşünceler vardı. “Kalemimi elledim [...]

Devamını oku...
Eski Bir Tedavi Yöntemi: Psikoterapi

Eski Bir Tedavi Yöntemi: Psikoterapi

Günümüzde psikoterapi denilince akla yeni bir yöntemmiş gibi gelmektedir. Fakat psikoterapinin binlerce yıllık mazisi vardır. Çok geriye gitmeden Osmanlı Devleti’nde II. Beyazıt döneminde 15. yüzyılda Edirne’de yapılan şifahânede müzik ve su sesi gibi yöntemlerle terapi yapıldığını örnek olarak verebiliriz. Günümüzde yaklaşık 400 civarında psikoterapi okulu vardır. Fakat hatırı sayılır psikoterapi iki elin parmaklarını geçmez. Bu yazının maksadı psikoterapinin tarihinden bahsetmek değildir. Bu sebeple psikoterapinin yeni bir tedavi yöntemi olmadığını belirterek bu bahsi kapatabiliriz. Psikoterapiyi anlatmak için televizyon örneklendirmesinin uygun olacağını [...]

Devamını oku...